Unutturulan ve kullanılmayan her bir kelime hayatımızdan geçmişimizden yüzlerce kıymetli birikimi de alıp götürüyor.
Çocukluğumuzda ninelerimiz bize komşu çocuğuyla oynamamız için ” Hadi gidin oynaşın sevişin geç kalmayın” derdi.
Çocukluğumuzda ninelerimiz bize komşu çocuğuyla oynamamız için ” Hadi gidin oynaşın sevişin geç kalmayın” derdi.
Bizce sevişmek eğlenmekti, oynamaktı. Ve en önemlisi o saf duygularla sevmekti.
” Sevişmek ”
Şimdi ne kadarda kirlendi kelimelerimiz, hayallerimiz.
Hiç bir devirde sevgi bu kadar şehvet kokmamıştır.
Hiç bir devirde bu kadar içi boş ve yoz olmamıştır telaffuzlarımız.
Hiç bir asırda bu kadar ümitsiz olmamıştır insanlık.
Hiç bir devirde bu kadar içi boş ve yoz olmamıştır telaffuzlarımız.
Hiç bir asırda bu kadar ümitsiz olmamıştır insanlık.
Sarı zamanlarda ”Aşk” en son söylenen telaffuzdu, en nihayi olan kelimeydi. ”Son”du sonsuzluktu…
Herkes aşık olamaz herkes aşk diyemezdi. Önce Mecnun olmalıydın ki leyla için sonra adına ”aşk” diyebilesin bunun.
Ya şimdi!
Bedeni bir toplumun nihayeti olarak aşkımız sadece cinsellikten ve şehvetten ibaret. Şüphesiz aşkın gözü dönmüş.
Aşk yaşamak vardı önceden. Aşk yaşanırdı ruhunda, en derinden. Şimdi Aşk yapmak var.
Yapmak!
Öylesine iğreti ve öylesine yapay ki bu aşk yapmak… Telaffuzundan da öte manası sadece şehvet ve cinsellik içeren bir deyim ” Aşk yapmak” Aşk nasıl yapılır ki?
Yine o sarı zamanlarımızda şehvet bizim için çirkin değildi. Zira içinde muhabbet vardı güzellik vardı helallik vardı.
Ya şimdi ne oldu? Muhabbet de güzellik de şehvet de tek kelimeye sığdı.
”SEX”
Neredeyse şehvetten bile uzak sadece hayvani arzuların giderilmesi anlamına gelen üç harfli ruhsuz bir kelime.
İş te bu yüzden kelimeleri kaybetmek özünü kaybetmektir. Aslında kelimeler de değil o kelimelerin telaffuzundaki çağrışım ve manalardır kaybedilen.
Hatırlarsınız eski türk filmlerinde ”döl”, ”döllü” ” ”dölemek” denirdi. Çok değil 15-20 yıllık bir maziden bahsediyoruz. Arada kaybolan manaları değişen kelimeleri ve kaybolan güzellikleri görmek mümkün. Döl, bereket, çokluk, bolluk, nesep, soy, nesil anlamlarında kullanılırdı. Hem insan için hem hayvanlar için ve hem topraklar için döl tabiri kullanılırdı. Halbuki şimdi yine cinsi bir konu içerisinde kısırlaşıp kalmış sığ bir hale gelmiş. Hatta öyleki modernlik uğruna döl demek ayıp olmuş ve silivermişiz yüzlerce yıllık geçmişimizden. Yerine yine içi boş yine lüzumsuz bir kelime almışız ”sperm”…
Biz ki bir kelimeye onlarca hatta yüzlerce anlam yükleyebilecek ve bu yüklediğimiz kelimelerden hangisini ima ettiğimizi halis bir şekilde anlayabilecek kadar zeki ve idrakı yüksek bir millettik.
Artık tek bir anlamı olan tek bir kelimeyi anlayamayacak kadar yozlaşmış derinlerin değil yüzeyselliğin ve sığların adamı olmuş bir milletiz.
Artık tek bir anlamı olan tek bir kelimeyi anlayamayacak kadar yozlaşmış derinlerin değil yüzeyselliğin ve sığların adamı olmuş bir milletiz.
Bundan gayrı saman gibi bu tatsız lüzumsuz kelimeleri telaffuz etmektense susmak daha evladır zannımca.
Yitik her kelimeye, manaya ve değere…
Selametle…
0 yorum